almak

almak
1. أجلب [أَجْلَبَ]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
2. أخذ [أَخَذَ]
Anlamı: bir şeyi elle tutmak
3. أدرك [أَدْرَكَ]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
4. اتخذ [اِتَّخَذَ]
Anlamı: bir şeyi elle tutmak
5. اجتنى [اِجْتَنَى]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
6. اشترى [اشْتَرَى]
Anlamı: satın almak
7. تحمل [تَحَمَّلَ]
Anlamı: götürmek ve yüklenmek
8. تكسب [تَكَسَّبَ]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
9. تناول [تَنَاوَلَ]
Anlamı: bir şeyi elle tutmak
10. جلب [جَلَبَ]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
11. جنى [جَنَى]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
12. ربح [رَبِحَ]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
13. كسب [كَسَبَ]
Anlamı: armağan vs. kazanmak
14. لاقى [لَاقَى]
Anlamı: armağan vs. kazanmak

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Almak — Stern Alamak (γ And) Beobachtungsdaten Epoche: J2000.0 Sternbild Andromeda …   Deutsch Wikipedia

  • Almak — Gamma Andromedae Almach (γ Andromedae) Données d observation (Époque J2000.0) Ascension droite 02h 03m 54s Déclinaison +42° 19′ 47″ Constellation Andromède Magnitude apparente …   Wikipédia en Français

  • Almak — This interesting and unusual surname is of early medieval English origin, and is a good example of that sizeable group of early English surnames created from the habitual use of a nickname. In this instance the nickname was originally given to… …   Surnames reference

  • l k almak — almak I, 40, 41, 46, 51, 53, 99,114,149, 168. 175, 236, 329, 367, 373, 412, 421, 440; I I, 13, 24 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • icazet almak — 1) izin, onay almak Bir çift ayakkabı almak için dahi ondan icazet almak zorunda kalıyorum. A. Kulin 2) diploma almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elden almak — 1) bir malı pazara çıkarılmadan sahibinin elinden satın almak 2) herhangi bir şeyi biriyle yüz yüze görüşerek almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef almak — 1) (bir şeyi) nişan almak 2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak 3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ileri almak — 1) öne almak 2) saati önceki vakte almak, öne ayarlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öç almak (veya çıkarmak) — yapılan bir kötülüğün acısını kötülük yaparak çıkarmak, intikam almak Öç almak ister gibi konuşuyordu ama kime taş attığı belli olmuyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • randevu almak — bir kimseden belli bir saat ve yerde buluşmak için söz almak, gün almak Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”